BURSA (AA) - Kale Grubu Başkanı ve Üst Yöneticisi Zeynep Bodur Okyay, "Türkiye olarak ilk üç sanayi devrimini ıskaladık, tribünden izledik. Daha çok teknoloji transferi ile bu noktaya geldik ama gördüğüm kadarıyla bu yeni sanayi devriminde Türkiye'nin bir şansı var. Herkes daha işin başında. Burada bir fırsat penceresi olduğunu düşünüyorum" dedi.
Okyay, Capital ve Ekonomist dergilerince bu sene 5'incisi düzenlenen Uludağ Ekonomi Zirvesi'nin, Cisco Türkiye Genel Müdürü Cenk Kıvılcım moderatörlüğündeki "Sanayinin Geleceği ve Endüstri 4.0" oturumunda, 4'üncü sanayi devriminin başlamasının bütün dengeleri değiştireceğini söyledi.
Yeni süreçte Almanya ve ABD'nin öncü olduğunu belirten Okyay, şöyle konuştu:
"Almanya bunun yüksek teknik stratejisini hazırladı. Amerika ise biraz daha farklı. Bu konuda birlik oluşturdu. Türkiye olarak ilk üç sanayi devrimini ıskaladık, tribünden izledik. Daha çok teknoloji transferi ile bu noktaya geldik ama gördüğüm kadarıyla bu yeni sanayi devriminde Türkiye'nin bir şansı var. Herkes daha işin başında. Burada bir fırsat penceresi olduğunu düşünüyorum. O nedenle de Türkiye'nin burada gerekli dersi çıkararak bir an önce nitelikli insan gücünü bu konuda getirip bundan sonra da bu konuda gerekli adımları atması gerektiğini düşünüyorum. Hepimiz biliyoruz ki öncelikli olarak ileri malzemeler, akıllı makineler, ondan sonra da bunu destekleyen endüstriyel internet, bulut teknolojisi, veri tabanları ve veri toplama teknikleri, hepimizi bir bilgi teknolojisine doğru ekonomisine doğru götürüyor. Bu çok büyük bir paradigma değişimi, buna adapte olabilmek çok zor. Bunu hayal edebilmek bile bugünden zor."
Okyay, her şeyden önce süreçlerin hızlandırılması, pazar ve müşteri taleplerine daha süratli cevap verilmesi, otomasyonun artırılarak verimliliğin sağlanması ve daha fazla disiplinle çalışılması gerektiğine değinerek, "Bunlar komplike işler. Birbirini tetikleyen zincir. Dolayısıyla bu ekosistemleri bir arada algılamak ve onları birbirine bağlamak zor. Üretim, pazarlama ve diğer konularla ilgili kararlar artık geçmişte olduğu gibi teoriye, araştırmalara dayalı değil. Aslında pazardan, müşteriden toplayacağımız verilerle geriye dönerek yapmamız gerekiyor" ifadelerini kullandı.
- Seramik sektöründeki değişimler
Seramik sektöründe ciddi değişim olduğunu vurgulayan Okyay, grup olarak 6-7 yıl önce dijital teknolojiye geçtiklerini belirtti.
Teknolojinin hızla ilerlediğini ancak kendi faaliyet alanlarındaki sektörlere biraz daha geç geldiğini anlatan Okyay, şöyle devam etti:
"Dijital teknoloji yıkıcı bir şeye neden oldu. Eskiden insanın getirdiği bir nefaset, tasarım, onun getirdiği bir katma değer vardı. Birçok şeyi karıştırdığınız zaman ortaya çok daha zengin bir yemek çıkıyordu. Şu anda dijital teknolojiyle her şey sıradanlaştı çünkü her şeyi sizin adınıza yapıyorlar ve orada birebir resmini görüyorsunuz. Kopyalamanın ürün üzerindeki etkisi inanılmaz oldu. Bu hız anlamında, teknolojiyi, üretimi aynılaştırma adına bir fırsat olduysa da fiyatlar üzerinde çok ciddi baskı oldu. Dolayısıyla rekabet anlamında çok daha iyileşmek zorunda kaldınız.
Türkiye'nin ilk 5 yıldır uçan hava platformunu yaptık. Dolayısıyla insansız hava aracı Türkiye semalarında görev yapıyor. Çok ciddi 30 bin feete çıkıp oralarda 30-40 saat kalıyor, kendi kendine gidiyor, dönüyor, iniyor. Bunu yaparken aynı teknolojiyi kullandık. Bunun geliştirilmesine katkıda bulunurken gerçekten bu tür bulut teknolojisi bunların, bu 30 milyon satır yazılım var içerisinde. Bir şekilde komünikasyon teknolojisi buralarda da kullanıldı ama her şey dönüp dolaşıp insana geliyor. Bu kalifikasyona sahip insanı yetiştirebilecek miyiz? Bu çok ciddi bir sıkıntı."
Türkiye'nin sanayileşerek büyümesi gerektiğine dikkati çeken Okyay, "O yüzden de bu trene binmesi lazım. Önümüzdeki 20 senede rekabetçiliğimizi korumamız için de sanayimizin kendini yenilemesi, bu teknolojileri benimsemesi, geleneksel iş yapma ve üretim metotlarını tamamen gözden geçirerek yeni bir anlayışla yola çıkması lazım. Bunu becerebiliyor olmamız lazım" diye konuştu.