ANKARA (AA) - Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan, Türkiye ve Katar arasındaki ticaret hacminin son 5 yılda yaklaşık 3 kat artarak 1,3 milyar dolara ulaştığını belirterek, "Bu bizim için yeterli olmamalı. Bu rakamın kısa sürede 3 milyar dolara hemen ardından da 5 milyar dolara çıkarılması bir zorunluluk." dedi.
Tekfen Holding'in grup şirketi Tekfen İnşaat'ın Katar'da yapacağı "Al-Khor Expressway" Otoyol Projesi'nin ön protokolünün imzalanması dolayısıyla Bakanlığın Toplantı Salonu'nda düzenlenen törende konuşan Arslan, iki ülke arasındaki ticaret hacminin son 5 yılda yaklaşık 3 kat artarak 1,3 milyar dolara ulaştığını ancak potansiyel göz önünde bulundurulduğunda bunun yeterli olmadığını söyledi.
Kısa sürede bu rakamın 3 milyar dolara, hemen ardından da 5 milyar dolara çıkarılmasının gerektiğini vurgulayan Arslan, şunları kaydetti:
"İki ülke ekonomilerinin en önemli özelliği birbirini tamamlayıcı rolde olmaları. Katar her neye ihtiyaç duyuyorsa Türkiye'de var, Türkiye neye ihtiyaç duyuyorsa bunlar da Katar'da var. Bölgenin en büyük enerji üreticilerinden Katar'ın Türkiye'nin ihtiyacı olan enerjiyi karşılaması, başta tarım ürünleri olmak üzere Katar'ın ihtiyacı olan ürünlerin de Türkiye'de olması çok önemli. Zenginleşen Katar'ın buna uygun bir sermaye gücü ve finansal tecrübesi var. Türkiye'nin ise hala gelişmekte olan büyük bir pazarı bulunuyor."
- "Türk firmaların Katar’da üstlendiği işler 15 milyar doları buldu"
Arslan, Türk müteahhitlerin, firmaların Katar’da üstlendiği işlerin 15 milyar doları bulduğuna dikkati çekerek, bugüne kadar Türk firmalarının Katar'da üstlendiği müteahhitlik işlerinin sayısının da 119'a ulaştığını söyledi.
Katar Hükümeti ile Tekfen İnşaat arasında yapım sözleşmesi imzalanan 34 kilometrelik 10 şeritli yol projesinin de bunlardan biri olduğunu belirten Arslan, "Katar için büyük önem arz eden bir otoyol projesi olduğu gibi iki ülkenin inşaat alanında iş birliği açısından da güzel bir örnek olacak. Önümüzdeki dönemde 2022 Dünya Kupası’na Katar ev sahipliği yapacak ve ayrıca 2030 ulusal vizyonu çerçevesinde de büyük projeler gerçekleştirecek. Bunları hayata geçirmesi için ihtiyaç duyulacak iş gücü, tecrübe birikimi de Türk müteahhitlerde bulunuyor." ifadelerini kullandı.
Sadece inşaat ve taahhüt işleri değil, müşavirlik, danışmanlık, mühendislik hizmetleri bağlamında ve başta güvenlik olmak üzere diğer taahhüt işlerinde de Türk müteahhitlerin Katar'da görev almak istediklerine işaret eden Arslan, şöyle devam etti:
"İkili ilişkilerimizin ötesine geçen Türkiye-Körfez ilişkilerinde biz Katar’ı bu bölgenin önemli omurga ülkelerinden biri olarak değerlendiriyoruz. Bu noktada Türkiye ile Körfez İşbirliği Konseyi arasında serbest ticaret anlaşması imzalanması en önemli hedeflerimiz arasında. Önümüzdeki dönemde bunun gerçekleşebilmesi ve bu yolla Türkiye-Katar ekonomik ilişkilerinin de ivme kazanması için de sizlerin desteğini bekliyoruz."
- "Katar firmalarının Türkiye'ye ilgisi arttı"
Arslan, bu kapsamda Katarlı iş adamlarının da Türkiye'de yatırım yapmasının çok önemli olduğunu vurgulayarak, son yıllarda Katar firmalarının Türkiye'ye ilgisinin arttığını ve şu ana kadar gerçekleştirdikleri yatırım tutarının 1,17 milyar dolara ulaştığını dile getirdi.
15 Temmuz darbe girişimine de değinen Arslan, içeriden, dışarıdan, siyasete, milli birliğe, ekonomiye yönelik çok sayıda operasyon yapılmak istendiğini, terör örgütü vasıtasıyla başlatılan darbe girişiminin milletin demokrasiye sahip çıkan destansı duruşu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın sağlam ve yıkılmaz iradesi, Başbakan Binali Yıldırım'ın kararlılığı sayesinde kısa zamanda püskürtüldüğünü anlattı.
Arslan, söz konusu darbe girişimi sonrasında Katar Emiri Tamim bin Hamad Al Thani’nin, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı ilk arayan lider olmasının Türkiye için büyük önem taşıdığını belirterek, "Hükümetimiz, bu girişim, bu operasyon sonrasında 2023 vizyonuna ulaşmak için çok daha kararlı bir şekilde hareket etmeye devam edecektir. Türkiye’nin 2023 hedefleri doğrultusunda dünyanın en büyük ekonomilerinden biri olması yolunda Katar’ı da yanımızda görmek istiyoruz. Ülkemizde yatırım yapmak isteyen Katar firmalarının hiçbir bürokratik engelle karşılaşmaması için hükümet olarak her türlü desteği vereceğimizi vurgulamak istiyorum." diye konuştu.
- "Projenin maliyeti 7,6 milyar Katar riyali"
Katar Belediye ve Çevre Bakanı Muhammed Bin Abdullah er-Rumayhi de halen altyapı alanında Katar'da görev yapan 60 Türk şirketi bulunduğuna dikkati çekerek, "Bu firmalar vizyonumuz olan projelerin gerçekleşmesinde katkı sağlamaktadır. 2022 Dünya Kupası projelerinde de bizlere yardımcı olmalarını arzu ediyoruz." dedi.
Tekfen İnşaat'ın, Katar'da ciddi projeler gerçekleştirdiğini belirten Muhammed Bin Abdullah er-Rumayhi, imzalanan altyapı projesinin 2022 Dünya Kupası için de önemli olduğunu ifade etti.
Al-Khor Projesi'nin 34 kilometre uzunluğunda gidiş ve geliş 5'er şerit olmak üzere 10 şeritten oluşacak bir yolu kapsadığını ve üzerinde 12 köprü geçit inşa edileceğini, projenin maliyetinin 7,6 milyar Katar riyali olduğunu kaydeden Muhammed Bin Abdullah er-Rumayhi, "İnanıyorum ki Türk şirketleri bu projeyi en üstün teknoloji ile destekleyecektir. Türkiye ile Katar arasındaki ilişkiler çok iyi düzeyde devam ediyor. Katar Emiri Tamim bin Hamad Al Thani ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan arasındaki güçlü ilişkiler iki ülke arasındaki ilişkileri de kuvvetlendirmektedir." değerlendirmesinde bulundu.
-"Gönül arzu eder ki Katar'daki statlardan birini de yapalım"
Tekfen Holding Yönetim Kurulu Başkanı Murat Gigin de bu yıl Tekfen'in 60. yılını kutladıklarını belirterek, "Bu projeyi çok kıymetli iki Bakan nezdinde yapıyor olmamız bir güven izharı ve bu güvenin bize bir emanet olduğunun farkındayız. Emaneti en güzel şekliyle muhafaza ederek, devletler arasındaki bu güzel ilişkide bizim de özel sektör olarak katkımız olsun isteriz. İstanbul'daki olimpiyat stadı ve Bakü'deki olimpiyat stadını yapan bir işletme olarak gönül arzu eder ki Katar'daki statlardan da birini yapalım. Buna yönelik çalışmalarımız devam ediyor." ifadelerini kullandı.
Konuşmaların ardından, Katar Hükümeti adına Belediye ve Çevre Bakanı Muhammed Bin Abdullah er-Rumayhi ile Tekfen Holding'in grup şirketi Tekfen İnşaat arasında, söz konusu otoyol projesinin ön protokolü imzalandı.