İSTANBUL (AA) - Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD), Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişiminin ardından uluslararası kamuoyunu Türkiye ile ilgili doğru yönlendirebilmek ve Türkiye algısını güçlendirmek amacıyla ABD, Almanya, Fransa ve İngiltere’nin önemli gazetelerinde “Türkiye'de Demokratik Anayasal Düzeni Korumak” başlıklı bir ilan yayınladı.
TÜSİAD'dan yapılan yazılı açıklamada, darbe girişiminin ardından uluslararası kamuoyunu doğru yönlendirebilmek için harekete geçen TÜSİAD'ın bu kapsamda 4 ülkede yayınlanan gazete ilanında, Türkiye’de tüm toplum kesimlerinin ve kurumların demokrasiye bağlılığı ile Türkiye ekonomisinin gücünün vurgulandığı ifade edildi.
Financial Times, Le Monde, Washington Post ve Frankfurter Allgemeine Zeitung gazetelerinde yayınlanan ilanlarda, darbe girişimine karşı Türk halkının, siyasi partilerin ve tüm kurumların demokrasiye sahip çıkma iradesinin öneminin vurgulandığı, Türkiye’nin küresel düzeydeki konumu ile AB üyelik sürecinin öneminin altı çizildiği ve Türkiye ekonomisinin küresel krize rağmen gösterdiği dayanıklılığa dikkat çekildiği belirtildi.
TÜSİAD'ın ayrıca, bu alandaki bilgilendirmenin tüm dünyaya yayılması için bir iletişim çalışması başlattığı bildirildi.
- "Türkiye, demokrasiye olan bağlılığını ülke çapında açıkça ispatlamıştır"
TÜSİAD'ın İngilizce, Almanca ve Fransızca olmak üzere 3 dilde yayınlanan gazete ilanında, 15 Temmuz gecesi, Türk Silahlı Kuvvetlerinden bir grup darbe yanlısı subayın kendi iradelerini halka silahlı bir darbe yoluyla kabul ettirmek istediği, Türk halkının, siyasi liderlerin, ülkenin tüm kurumlarının ve toplumun tüm kesimlerinin harekete geçmesi sayesinde bu girişimin başarısız olduğu, tüm kesimlerin, anayasal düzenin ve kurumlarının ihlaline itirazlarını ve hukukun üstünlüğü ilkelerine, temel hak ve özgürlüklere ve insan haklarına olan bağlılıklarını ifade ettiği hatırlatıldı.
TBMM'deki siyasi partilerin bu müdahaleye karşı ortak tutumunun toplumun tüm kesimlerinde yankı bulduğu belirtilen ilanda, "Toplum içindeki farklılıklara rağmen barışcıl ve demokratik koşullarda uzlaşının mümkün olduğunu gördük. Demokrasiye müdahaleler ancak demokratik standartları daha da yükselterek ve hukukun üstünlüğünü güçlendirerek önlenebilir. Türkiye, 2005 yılında AB ile üyelik müzakerelerini başlatarak bu yolda ilerlemekte olduğunu gerçek anlamda göstermiştir. AB’nin demokratik standartları ve üyelik süreci, Türkiye’nin güçlü demokrasisinin ve küresel rekabetçiliğinin en etkin kaynaklarından biri olmuştur." denildi.
Bugün Türkiye'nin dünyanın en büyük 18. ekonomisi ve küresel piyasalara tam entegre olduğu vurgulanan ilanda, Avrupa’nın ötesinde, Türkiye'nin ekonomik, siyasal ve kurumsal olarak transatlantik topluluğunun vazgeçilmez bir üyesi olduğu bildirildi.
Küresel ekonomik krizin yarattığı belirsizliklere ve artan jeopolitik risklere rağmen Türk ekonomisinin büyük bir dayanıklılık sergilediği ifade edilen ilanda, şu görüşlere yer verildi:
"3 milyon sığınmacıya ev sahipliği yapan Türkiye, genç, dinamik bir nüfus yapısıyla nispeten yüksek ve istikrarlı bir büyümeyi sürdürmüştür. Mali disiplinin ve bankacılık sektörünün güçlü olması, Türkiye’nin ekonomik istikrarının temel unsurları olmuştur ve olmaya devam etmektedir. Piyasa ekonomisi kural ve kurumları, rekabetçi Türk ekonomisinin temel yapı taşları olmayı sürdürecektir.
Türkiye, demokrasiye olan bağlılığını ülke çapında açıkça ispatlamıştır. Bizler, Türkiye’nin demokrasisinin dayanıklılığını ve hukukun üstünlüğüne olan bağlılığını göstermeye devam edeceğinden eminiz. TÜSİAD, bu evrensel ilkelerin ve hedeflerin samimi bir destekçisidir ve destekçisi olmaya devam edecektir."