ANKARA (AA) - Türk Telekom Grubunun, Engelsiz Yaşama Derneği (Ey-Der) ile birlikte Türkiye'de görme engellilerin hayatını değiştirmek üzere başlattığı "Günışığı Projesi" ilk dönem mezunları düzenlenen törenle sertifikalarını aldı.
Türk Telekom Grubu Teknoloji Genel Müdür Yardımcısı Coşkun Şahin, Türk Telekom Kültür Merkezi'nde gerçekleştirilen törende yaptığı konuşmada, yüzde 10'un altında görme kalıntısı veya ışık algısı bulunan çocuklara bu yetilerini fonksiyonel olarak kullanmayı öğreten Günışığı Projesi'nin ilk döneminde 100 çocuğa eğitim verildiğini ifade etti.
Kurumsal sosyal sorumluluk anlayışının gereği olarak topluma değer katan, sürdürülebilir ve yenilikçi projelere öncelik verdiklerini dile getiren Şahin, Türk Telekom Grubunun mobil şirketi Avea liderliğinde yürütülen projenin de bu amaca hizmet ettiğini söyledi.
Şahin, daha önce de "Sesli Adımlar" ve "Telefon Kütüphanesi" gibi projelerle, görme engellilerin hayatını kolaylaştıracak uygulamalara imza attıklarını anımsatarak, "Günışığı Projesi'nin engelleri kaldırmaya yönelik olması, bizim için çok anlamlı. Türk Telekom Grubu olarak çocukların dünyasını aydınlatacak, geleceğine ışık tutacak bu değerli çabanın destekçisi olmaktan gurur duyuyoruz" dedi.
Türk Telekom Grubunun sosyal sorumluluk projelerinde, bilgi ve iletişim teknolojilerini etkin şekilde kullandığını ifade eden Şahin, şöyle konuştu:
"Sahip olduğumuz kurumsal gücün ve teknoloji alanındaki deneyimimizin, projelerimize değerli katkılar sağladığını aldığımız sonuçlarda somut olarak görüyoruz. Çocukların ve ailelerin eğitimcilerle sürekli iletişim kurmalarını sağlamak için onlara tablet ve veri hattı veriyoruz. Böylece Türkiye genelindeki tüm çocuklarımıza uzaktan eğitim fırsatı sunuyor, onların ve ailelerinin diledikleri zaman eğitmenlere ulaşabilmelerini sağlıyoruz. Ayrıca tabletle koordine olabilen akıllı tahta ve harekete duyarlı Kinect gibi teknolojilerle de eğitimlerin içeriğini destekliyoruz. Özel yazılım ve uygulamalar yardımıyla görmenin işlevsel kullanımı için el, göz ve vücut koordinasyonunun sağlanmasının yanı sıra çocuklarımıza, İngilizce, matematik ve resim gibi dersler de sunuyoruz. Sağladığımız imkanlarla, herkesin kendi bulunduğu yerde, hayatlarını değiştirmeden projeye katılmasını istiyoruz. Çocuklarımızın hayata minimum engellerle devam etmesini istiyoruz. Yüksek öz güven sahibi, lider çocuklar yetiştirmeyi amaçlıyoruz."
Söz konusu proje sürecinde ihtiyaçlar görüldükçe birçok fikir üretildiğini anlatan Şahin, engellilere yönelik bir Ar-Ge programı başlattıklarını ve bunu Ar-Ge merkezine dönüştürmek istediklerini söyledi.
Şahin, projeye katılmak isteyen ailelerin telefon ya da internet üzerinden başvuru yapmasının yeterli olduğunu belirterek, "Bir tek çocuğun bile bu sebeple hayallerinin kırılmadığı bir Türkiye için üretmeye devam edeceğiz. Onların hevesleriyle dünya değişecek" değerlendirmesinde bulundu.
- "Çocuklar bisiklet sürerek evine gidiyor"
Günışığı Projesi'nin koordinatörlüğünü yürüten Gazi Üniversitesi Görme Engelliler Eğitimi Ana Bilim Dalı Öğretim Görevlisi Turan Delimehmetoğlu da görme engeli bulunan ve erken müdahale eğitiminden yararlanan biri olarak hayatındaki değişiklikleri anlattı.
Dünyadaki yaklaşık 300 milyon görme engellinin sadece 30 milyonunun görme umudu bulunmadığına dikkati çeken Delimehmetoğlu, "Ülkemizde yaklaşık 800 bin görme engelli olduğu tahmin ediliyor. Dünya istatistiklerini dikkate aldığımızda, bunların 650 bininde mutlaka görme kalıntısı olduğunu hesaplayabiliyoruz. Bu görme kalıntısı çok kıymetli" değerlendirmesinde bulundu.
Delimehmetoğlu, görme kalıntısı olan çocuklarda özellikle 0-6 yaş arasında uygulanan eğitimin görmenin işlevsel hale getirilmesi için büyük önem taşıdığını vurgulayarak, şöyle konuştu:
"Sadece ışık algısı olan çocuklar, artık oyuncaklarını bulabiliyor, başkalarına bağlı olmadan hareket edebiliyor, kendi yemeğini yiyebiliyor. Az gören çocuklarımız okuyup yazdıkça, resim yaptıkça, sokağa çıktıkça, bisiklete bindikçe ve her çocuk gibi koşup oynayabildiğini gördükçe hem çocuklarımız, hem aileleri gelecekte neler başarabilecekleri konusunda güçlü bir özgüvene sahip oluyor. İlk gün annesinin koluna tutunarak gelen çocuklar, eğitimin sonunda bisiklet sürerek evine gidiyor."
- "Çocuğunuza yapabilecekleri konusunda güven verin"
Ey-Der Başkanı Gönül Turgut ise çok az görme kalıntısı olan çocukların, uygun ortamlar hazırlandığında akranlarıyla aynı performansı gösterebildiklerini belirtti.
Ailelerin en büyük eksikliklerinin çocuklarının durumunu anlamaya çalışırken kaybettikleri zaman olduğunu dile getiren Turgut, "Eğitim uzun soluklu bir süreçtir. Çocuklarınıza zaman tanıyın, geleceğe yatırım yapın. Çocuğunuza yapabilecekleri konusunda güven verin. Boşa geçen zaman, çocuk açısından kayıp olacaktır. Türk Telekom Grubunun desteği, daha fazla çocuğa erken ulaşma şansı bulmamıza yardımcı oluyor. Katkıları için kendilerine çok teşekkür ediyorum" diye konuştu.
- Günışığı Projesi
Türkiye'de sadece yüzde 1-10 arasında görme kalıntısına sahip ve tıbben "görme engelli ya da kör" kabul edilen çocuklara görmeyi öğreten projenin eğitimleri, aile terapisti, çocuk gelişim uzmanı, psikolojik danışman, müzik öğretmeni, güzel sanatlar uzmanı, matematik öğretmeni, İngilizce öğretmeni, az gören uzmanı, özel eğitim uzmanı ve spor uzmanından oluşan bir ekiple Ankara'daki eğitim merkezinde birebir ve görüntülü görüşme yöntemiyle uzaktan verilebiliyor.
Erken müdahale eğitimi kapsamında az gören çocukla, ailesi ve öğretmenine uzaktan görüşmelerle destek sağlanıyor. Projedeki birebir eğitimler, çocuğun örgün eğitimini aksatmaya yol açmaması için hafta sonu 6 saatte tamamlanıyor. Uzaktan eğitim kapsamında aileler ve çocuklar 60 saat ders alıyor.
Eğitim, dünyada ilk kez Türkiye'de geliştirilen oyunlarla destekleniyor. Proje kapsamında çocuklar, erken müdahale eğitimi sonrasında beyaz bastona ihtiyaç duymadan yürüyebiliyor, bisiklete biniyor, toplu taşıma araçlarını kimseye ihtiyaç duymadan kullanabiliyor, resim yapabiliyor, eğitim hayatlarına normal alfabeyle devam edebiliyor.
Türk Telekom’un teknoloji desteği ile oluşturulan özel bir eğitim programına sahip Günışığı Projesi’nin ilk dönemine katılan 100 çocuk 7 ayda sahip oldukları görme kalıntılarını kullanarak görmeyi öğrendi. Projenin yeni döneminde 200 çocuğa eğitim verilmesi planlanıyor.
