17 °c

"Oku, Dinle ve Yaşa" etkinliği

İSTANBUL (AA) - Müstakil Sanayici ve İş adamları Derneği (MÜSİAD) Genel Başkanı Nail Olpak, "2016 yılı, birçok bakımdan acı verici fakat bir o kadar da öğretici olayların yaşandığı zor bir yıldı." dedi. MÜSİAD'ın düzenlediği "Oku, Dinle ve Yaşa" etkinliği kapsamında Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın'ın da katıldığı etkinlikte konuşan Olpak, MÜSİAD'ın iş adamları derneği...

Ekonomi Haberi
Oku, Dinle ve Yaşa etkinliği
"Oku, Dinle ve Yaşa" etkinliği

İSTANBUL (AA) - Müstakil Sanayici ve İş adamları Derneği (MÜSİAD) Genel Başkanı Nail Olpak, "2016 yılı, birçok bakımdan acı verici fakat bir o kadar da öğretici olayların yaşandığı zor bir yıldı." dedi.

MÜSİAD'ın düzenlediği "Oku, Dinle ve Yaşa" etkinliği kapsamında Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın'ın da katıldığı etkinlikte konuşan Olpak, MÜSİAD'ın iş adamları derneği olduğunu fakat gerek eylemlerinde, gerekse söylemlerinde, MÜSİAD'ın gündeminin yalnızca iktisatla sınırlı olmadığını söyledi.

Olpak, "Eğer öyle olsaydı, ekonomiyi diğer bilimlerden ayırarak, yalnızca matematiğin bir uygulamasına dönüştürmeye çalışan varoluş anlayışına yönelik eleştirilerimizin de bir anlamı kalmazdı. Biz kainattaki bütünlüğü kavramak ve bu hakikate göre davranmakla sorumluyuz." diye konuştu.

MÜSİAD'ın gündeminin de yalnızca Türkiye'nin ekonomisi değil, bütün meseleleri olduğunu belirten Olpak, "Biz, yalnızca ekonomik büyüme için değil, topyekun kalkınma için çalışıyoruz. Bu nedenle, bir düşünce kuruluşu gibi toplantılar düzenliyor, bireysel ve toplumsal konuları masaya yatırıyoruz." ifadelerini kullandı.

- "2016 yılında uluslararası camianın önde gelenlerinin çifte standartlarını hatırlıyoruz"

Nail Olpak, 2017 yılının, herkes için güzel bir başlangıç olmasını, Türkiye ve bütün İslam alemine hayırlar getirmesini dileyerek, şunları kaydetti:

"2016 yılı, birçok bakımdan acı verici fakat bir o kadar da öğretici olayların yaşandığı zor bir yıldı. Başta Türkiye olmak üzere dünyanın birçok bölgesinde artan terör olayları ve maalesef uluslararası camianın önde gelenlerinin çifte standartlarını hatırlıyoruz. Suriye'deki savaştan kaçan dostlarımızın kitlesel göçlerini ve yine bu konuda uluslararası camianın umursamazlığı hatırımızda, neredeyse 3 neslin hayatına denk geleceğini düşündüğümüz 55 yılı geride bırakan Türkiye - Avrupa Birliği (AB) ilişkilerinde her seferinde kendi unutkanlık girdabından çıkamayan AB'nin tavrının hala yanlış bir şekilde nasıl sürdüğünü, 40 sene boyunca içimizde ve devlette örgütlenerek maskeli bir FETÖ'nün hain darbe girişimini ve bu olayda da özellikle Batı camiasının maalesef bize bildik gelen ön yargılı ve vurdumduymaz tavrını, bunların peşinden yoğunlaşan ekonomik saldırıları ve algı operasyonlarını, sınırda yaşanan savaşı fırsat bilen terör örgütlerine karşı Türkiye'nin başlattığı kararlı mücadeleyi ve bu mücadeleye verilen iki yüzlü tepkileri, Rusya ile bir anda kopan daha sonra hızlı bir toparlanma sürecine giren ilişkilerimizi, büyükelçi suikastını bu suikastın çözebilenler açısından şifrelerini, ortak bir amaca gitmek üzere bir araya gelen farklı yapıları ifade eden koalisyon kelimesinin anlamına uygun olmayan bir şekilde devam eden Suriye gerçeğini ve bütün bunlar olurken her şeye rağmen direnmeye, üretmeye ve büyümeye devam eden Türkiye'yi ve bunu sağlayan bu milletin güzel insanlarını hep birlikte gördük, duyduk, yaşadık."

Geleceğe umutla ve inançla baktıklarını vurgulayan Olpak, "Eğer bu millet, bütün bu yaşananlara rağmen, hala dimdik ayakta, hala üretmeye ve büyümeye devam ediyorsa, bunda en temel etken, inancından aldığı güçtür ve bu güçle hayatımıza devam edeceğiz." şeklinde konuştu.

Olpak, dünya tarihini göz önüne alınca, 1 senelik bir zaman diliminin, denizin yanında su damlası gibi kaldığını ama bir su damlasını analiz ederek deniz hakkında fikir sahibi olabildiklerini belirtti.

2016 yılını dikkatle okuyunca, yer yer anlatımda ve ayrıntılarda farklılıklar görülse de aslında tarih boyunca süreklilik arz eden bir hikayenin devam ettiğini görebildiklerini vurgulayan Olpak, "2016 yılında milletçe yaşadığımız olaylar kadar, bu olayların algılanma ve yansıtılma biçimine ilişkin göstergelerin de İslam-Batı ilişkileri temelinde biçimlenmiş tarihsel paradigmadan bağımsız olmadığını söyleyebiliriz." değerlendirmesinde bulundu.

Nail Olpak, bugünü anlayabilmek için, öncelikle bugünle birlikte yaşayan tarihin tespit edilmesi ve dikkatle okunması gerektiğini kaydetti.

Olpak, "İnşallah yıl boyunca da 'Oku, Dinle ve Yaşa' etkinliklerimiz devam edecek. Yine, önemli misafirlerimiz olacak, yine önemli konuları konuşacağız." ifadelerini kullandı.


Sıradaki Haber