17 °c

Milli Savunma Bakanı Işık, Kırıkkale'de

KIRIKKALE (AA) - Milli Savunma Bakanı Fikri Işık, anayasa değişikliği referandumuna ilişkin, "CHP'nin olayı bir rejim tartışmasına çekmesi, aslında Türkiye Cumhuriyeti'ni de küçümsemek anlamına geliyor. CHP, ne yapmaya çalışıyor? Bu, bir rejim değişikliği değildir. Bu, bir hükümet sistemi değişikliğidir." dedi.Işık, partisinin İl Kültür ve Turizm Müdürlüğünün salonunda...

Ekonomi Haberi
Milli Savunma Bakanı Işık, Kırıkkale'de
Milli Savunma Bakanı Işık, Kırıkkale'de

KIRIKKALE (AA) - Milli Savunma Bakanı Fikri Işık, anayasa değişikliği referandumuna ilişkin, "CHP'nin olayı bir rejim tartışmasına çekmesi, aslında Türkiye Cumhuriyeti'ni de küçümsemek anlamına geliyor. CHP, ne yapmaya çalışıyor? Bu, bir rejim değişikliği değildir. Bu, bir hükümet sistemi değişikliğidir." dedi.

Işık, partisinin İl Kültür ve Turizm Müdürlüğünün salonunda düzenlenen İl Danışma Meclisi'nde yaptığı konuşmada, ülkenin bugün çok önemli bir sürecin eşiğinde olduğunu söyledi.

Yüksek Seçim Kurulunun (YSK) referandum tarihini 16 Nisan olarak açıkladığını anımsatan Işık, tekrar milletin sandık başına gideceğini ve bu defa yönetim sistemi değişikliğiyle ilgili halkın iradesini hiçbir baskı ve etki altında kalmadan sandığa yansıtacağını anlattı.

Işık, bunun ülke tarihi açısından dönüm noktası olacağını vurgulayarak, şöyle konuştu:

"Bu 367 garabetiyle Türkiye Cumhuriyeti'nde bir gövdeye iki baş konmuş oldu. Bir gövde var, iki baş var. Bir gemi var, iki kaptan var. Bizim askerler der ki: 'Bir gemiyi 2 kaptan batırır'. Şimdi Türkiye'nin bu iki başlılıktan kurtulup tek başlılığa dönme mecburiyeti vardır. AK Parti olarak baştan beri savunduğumuz sistem, hükümet şekli başkanlık sistemidir. Şimdi buna 'Cumhurbaşkanlığı Sistemi' diyoruz. 16 Nisan'da halk oylamasına sunacağımız paketin temel espirisi aynı gövdedeki iki başlılıktan kurtulmaktır. Bir gemide iki kaptan olmasını engellemektir.

Bu, bir sistem, hükümet değişikliği değil, rejim değişikliğiymiş. Ya bırak Allah'ını seversen. Türkiye Cumhuriyeti, 1923 yılında rejimini belirlemiş. Türkiye Devleti bir cumhuriyettir. Var mı itirazı olan? Yok."

CHP'nin ısrarla tartışmayı rejim değişikliğine çekerek vatandaşlara korku vermeye çalıştığını savunan Işık, referandumun reddedilmesine veya halkoyunda bu paketin reddedilmesine çalıştıklarını söyledi.

Işık, halkın feraset sahibi olduğunu belirterek, şunları kaydetti:

"CHP'nin olayı bir rejim tartışmasına çekmesi, aslında Türkiye Cumhuriyeti'ni de küçümsemek anlamına geliyor. CHP, ne yapmaya çalışıyor? Bu, bir rejim değişikliği değildir. Bu, bir hükümet sistemi değişikliğidir. Başka partilerden milletvekili transferleri yapılarak hükümetlerin nasıl kurulduğunu bilmiyor muyuz? 28 Şubat'tan sonra Doğru Yol Partisinin nasıl bölündüğünü, şemsiye partisinin nasıl kurulduğunu, o milletvekillerine Doğru Yol Partisinden nasıl ayrılın ve şemsiye partisine geçin diye baskı yapıldığını unuttuk mu? Şimdi bu sistemde bunların hiçbiri yok. Artık sandığa gideceğiz ve ülkeyi kimin yönettiğini doğrudan belirleyeceğiz.

O zaman milletvekili transferi şöyleydi, böyleydi gibi ahlaki olmayan hiçbir şey de vuku bulmayacak. Buna niye 'Hayır' diyorlar ki anlamıyorum. Doğrudan cumhurbaşkanını, yürütmenin başını seçmenin ne mahsuru var? CHP'ye göre çok büyük mahsuru var. Niye? CHP, bu halka güvenmiyor ki bu halkın seçtiğine de güvensin."

- "Evet' çıkması inanın CHP için de çok hayırlı olur"

Bu sistemin CHP, HDP, PKK ve FETÖ için kabus ve kıyamet senaryosu olduğunu dile getiren Işık, FETÖ ve PKK için düşünüldüğünde millet iradesinin doğrudan sandığa yansıyacağını ve bunlarla mücadelede en küçük zaaf olmayacağını ifade etti.

"CHP için niye felaket senaryosu? CHP'nin bugünkü anlayışıyla bu halktan, milletten yüzde 50 oy alma şansı var mı?" diyen Işık, "100 sene geçse CHP bugünkü anlayışıyla bu milletten yüzde 50 oy alamaz. Onun için felaket senaryosu. Aslında referandumdan 'Evet' çıkması inanın CHP için de çok hayırlı olur. Niye, biliyor musunuz? Çünkü 16 Nisan'da 'Evet' çıkması ve anayasa değişikliğinin kabul edilmesi, CHP'yi de kaçınılmaz olarak değişime zorlayacak." değerlendirmesinde bulundu.

Bu yönetim sistemi değişikliğiyle Türkiye'de kalıcı istikrarı hedeflediklerini anlatan Işık, ülkenin istikrarı yakaladığı zaman şahlandığını, istikrarını kaybettiğinde ise durduğu yerde patinaj yaptığını söyledi.

Işık, bu sistemde yüzde 10 gibi çok yüksek bir baraja gerek olmadığına değinerek, şöyle devam etti:

"Hükümet, TBMM'de gensoru verirdi. Gensoruyu da güvenoyunu da kim veriyor? Halk veriyor. Doğrudan sandıkta veriyor. Dolayısıyla yüzde 10 gibi yüksek bir baraj artık Türkiye için hiçbir şekilde gerekli değil. İnşallah temsilde adaleti sağlayan düzenlemelerde halkoylamasında 'Evet' çıkmasıyla gündeme gelecektir. Burada kalıcı siyasi istikrarı ve temsilde adaleti sağlamış olacağız. Efendim, bu sistemle cumhurbaşkanı çok yetkiye sahip olurmuş. Hayır, arkadaş. Burada cumhurbaşkanı, TBMM'yi feshetmiyor. Eğer cumhurbaşkanı, TBMM'yi feshederse kendisi de düşüyor. Veya TBMM erken seçim kararı alırsa cumhurbaşkanının görev süresi de otomatik olarak düşüyor. Karşılıklı bir denge mekanizması var.

Sistem belki mükemmel değil ama Türkiye için artık kaçınılmaz bir değişiklik haline gelmiştir."

- "Çok daha güçlü bir MKEK ile karşılaşacaksınız"

Işık, Makina ve Kimya Endüstrisi Kurumunun (MKEK) özelleştirileceği iddialarına ilişkin, MKEK'nin kendisinin sorumluluğunda olduğunu ve kurumu yeniden yapılandırdıklarını söyledi.

Bu yapılandırmanın güçlü olacağını belirten Işık, sözlerini şöyle noktaladı:

"Çünkü Türk savunma sanayisi için MKEK, vazgeçilmez kurumlardan biri. Zaman içerisinde bünye hantallaşmış. Bunu görüyoruz. Orada çalışan arkadaşlarımız da daha önce geldiğimde bunu ifade etti. Yeniden yapılandıracağız. Çok daha güçlü bir MKEK ile karşılaşacaksınız. Özelleştirme diye şu an bir şey yok ancak ihtiyaç duyulan yeniden yapılandırmayı, inşallah oradaki işçi kardeşlerimizle, sendikalarımızla birlikte yeniden yapılandırma çerçevesinde değerlendiriyoruz.

Amacımız, MKEK'yi hantal yapısından kurtarmak, çok daha güçlü, dinamik ve sadece Türkiye'nin değil, bölgedeki en önemli mühimmat üreticisi konumuna tekrar getirmek. Bunun için çalışmalarımız sürüyor."

Programa, AK Parti Kırıkkale Milletvekilleri Abdullah Öztürk ve Mehmet Demir, AK Parti Kırıkkale İl Başkanı Mürsel Akçay ile çok sayıda partili katıldı.

Sıradaki Haber