ANTALYA (AA) - Çiftçi Sendikaları Konfederasyonu (Çiftçi-Sen) Genel Örgütlenme Sekreteri Adnan Çobanoğlu, mülteci sorununun önemli olduğunu belirterek, "Bu sorun gıda problemini de beraberinde getiriyor" dedi.
Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) tarafından Antalya'da düzenlenen 30. Avrupa Bölgesel Konferansı çerçevesinde, sivil toplum kuruluşu temsilcileri bir araya geldi.
İki gün süren istişarelerin ardından düzenlenen basın toplantısında değerlendirmelerde bulunan Çiftçi-Sen Genel Örgütlenme Sekreteri ve Üzüm Üreticileri Sendikası (Üzüm-Sen) Genel Başkanı Adnan Çobanoğlu, 53 örgüt temsilcisi ve 56 katılımcı ile iki gün boyunca görüş alış verişinde bulunduklarını ve yarınki resmi toplantıya neler sunacaklarını tartıştıklarını söyledi.
Toplantıda endüstriyel tarımın ortaya çıkardığı zararları da ele aldıklarını anlatan Çobanoğlu, "Dünyayı sağlıklı gıda ile besleyen balıkçıların, tarım işçilerinin, çiftçilerin taleplerini bir araya getirmeye çalıştık." diye konuştu.
Sivil toplum kuruluşlarının FAO'nun karar alma sürecine nasıl dahil olacağı, küçük üreticilerin önemi, doğal kaynakların enerji ve başka yatırımlarla kirletilmemesi gibi konularda hem fikir olduklarını dile getiren Çobanoğlu, şöyle konuştu:
"Mülteci sorununun önemli bir sorun olduğu, bu nedenle bütün savaşların durdurulması gerektiğini tartıştık. Çünkü bu sorun gıda problemini de beraberinde getiriyor. Üreticiler tarlasını işleyemez, hayvanlarını otlatamaz hale geliyor. Bu nedenle mülteci sorununa acil çözüm üretilmesi gerektiği konusunda hem fikir olduk. Ayrıca tarım arazilerinin amaç dışı kullanımının büyük riskler taşıdığını ve doğayı yok ettiği konusunda hem fikir olduk. FAO'da alınan kararların hükümetler tarafından doğru uygulanmaları için daha sıkı bir denetim oluşturulması konusunda da hem fikir kaldık. Kadınların ve gençlerin toprağa, gıdaya erişim hakkını tartıştık. Gıda işçilerinin güvencesiz, örgütsüz bir şekilde çalıştığını, ulaşımlarının bile problem olduğunu, bunlara karşı önlem alınması gerektiğini de tartıştık."
Sivil toplum örgütleri olarak FAO ile daha sağlıklı iletişim kurabilmek ve ilişkileri geliştirmek için 12 temsilci seçtiklerini belirten Çobanoğlu, BM'de alınan kararların ne derece uygulanıp uygulanmadığını hep birlikte takip edeceklerini bildirdi.
Çobanoğlu, istişarelerin ardından hazırladıkları deklarasyonunun, bu akşam açıklanacağını söyledi.
- Bakliyat yılı
FAO'nun 2016 yılını Uluslararası Bakliyat Yılı olarak ilan ettiğini de anımsatan Çobanoğlu, toplantılarda bakliyatın önemini de tartıştıklarını bildirdi.
Çobanoğlu, "Bakliyat aynı zamanda küçük üretici tarımıdır. Hayvan besin kaynağıdır. Dünyayı soğutan bir bitkidir. Neden soğutmaktadır. Çünkü azotu en fazla emer. Toprağın azot ihtiyacını karşılayan bir bitkidir. Kimyasal kullanımını azaltan bir bitkidir." dedi.
Büyük, endüstriyel işletmelere bakliyat konusunda teşvik verilirse tüm bunların tersine döneceğini de ifade eden Çobanoğlu, "Yarın bu nedenle bu konuda da bir şey sunacağız." dedi.
Küçük bakliyat üreticilerinin desteklenmesi, önlerinin açılması ve pazara erişimlerini sağlayacak teşvikler verilmesi gerektiğini vurgulayan Çobanoğlu, endüstriyel tarımın bakliyatı öldüreceğini savundu. Çobanoğlu, "Endüstriyel tarım bakliyatı öldürür, endüstriyel tarımı teşvik edecek tarzda tarımsal teşvik vermeyin diyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
Merkezi Fransa'da bulunan Topluluk Destekli Uluslararası Tarım Grupları (URGENCI) Başkanı Judith Hitchman da yerel düzeyde biyo çeşitliliğe saygı duyulması gerektiğini bildirdi.
Büyük şirketlerin üreticiler ve tüketiciler tarafından kabul edilebilir bir şey olmadığını düşündüklerini belirten Hitchman, "Yerel üreticiler yakıtı çok az kullanır. Şu açıktır ki metodolojimizi ve ekonomiyi lokal seviyeye indirmemiz iklim değişikliği konularına çözüm getirecek." şeklinde konuştu.