Çevre ve Şehircilik Bakanlığı yetkililerinden alınan bilgiye göre, ÇED İzin ve Denetim Genel Müdürlüğünce 25 Temmuz'da başlatılan "Ulusal Çevre Etiket Sisteminin Kurulması Projesi"nin yıl sonunda tamamlanması planlanıyor.
Projeyle, Türkiye'nin kurumsal kapasitesinin artırılması ve AB Eko-Etiket mevzuatının, Türkiye mevzuatına kazandırılması hedefleniyor.
Çalışma kapsamında öncelikle 3 sektör ve 6 ürün seçilerek, "çevresel etiket" yönünden boşluk analizi yapılacak. Bu değerlendirmeye göre 3 farklı ürün için çevre etiketi uygulanacak kriterler oluşturulacak.
Proje sonunda ise Türkiye'de ilk kez 3 ürüne çevre etiketi verilecek. Böylece "Türkiye çevre etiket" uygulamasına geçilmiş olacak.
TÜKETİCİLERE ÇEVRE DUYARI SEÇENEĞİ
Çevre etiket sisteminin hem tüketici hem de üreticiyi ilgilendiren tarafları bulunuyor.
Ürünün ham madde temininden geri kazanımına kadar her safhasını kapsayan sistem, temiz üretim, sürdürülebilir tüketim için bir araç ve yeşil aklamaya (çevreye uyumlu gibi göstermeye) karşı kılavuz olacak. Sistem, tüketicilere seçenek sağlayacak bilgiyi sunacak.
Sistemle ayrıca "enerji verimliliği", "atık minimizasyonu" ve "ürün yönetimi" de teşvik edilecek. Böylece insanların, çevreye zararlı ve daha duyarlı ürünler arasında ayrım yapmasına yardımcı olunacak.
Öte yandan, "Türkiye Eko-Etiket" üreticilerin hem ihracatta avantajlı duruma geçebilmesine hem de iç pazarda ürünlerinin tercih edilmesine imkan sağlayacak.
EKO ETİKET NEDİR?
Avrupa Birliği'nin Eko-Etiket (çevre etiketi) uygulaması, tüketicilerin daha yeşil ürün ve hizmetleri ayırt edebilmelerine yardımcı olmak amacıyla başlatılmış bir uygulamadır. AB Çevre etiketi (Eco label), gıda, içecek, ilaç ve tıbbi ürünler dışındaki alanlarda herhangi bir hizmet ya da ürün için verilebilmektedir. Bugün AB Eko-Etiketi çok geniş bir ürün ve hizmet yelpazesini kapsamakta olup, yeni gruplar sürekli olarak ilave edilmektedir.
AB Bakanlar Konseyinin 23 Mart 1992 tarihli 880 sayılı Tüzüğü ile çevre etiket sistemi kurulmuş ve eko-etiket alan ürün-hizmet sayısı her geçen yıl hızla artmış ve 2010 yılında 1152 adet lisans verilmiştir. 2010 yılında mevzuat gözden geçirilerek düzenlenmiş ve 66/2010/EC sayılı Eko-Etiket Tüzüğü olarak yürürlüğe konulmuştur.
Bir çiçek amblemi ile simgelenen bu etiket, üretim ve tüketim araçlarının çevreye saygılı olduğunu göstermektedir.